1. KİTAP: Okulda ve Hayatta ZİRVEYE DOĞRU

Dünden Bugüne TERCÜMAN Gazetesinden Sn. Serdar ARSEVEN’in Kitapla ilgili olarak 14/ Şubat/ 2004 Cumartesi günki yazısını aşağıda okuyacaksınız.Sn.Arseven gerçekten mükemmel kullandığı türkçesi ile kitabın en önemli noktalarını okuyucularına duyurmuş.Kendilerine gösterdikleri ilgiden dolayı çok teşekkür ediyor ve sizleri yazıyla baş başa bırakıyorum;

” Endişeyi Boşver!..
Yine Cumartesi…
Sizden gelenlere göz atarken ilginç bir kitaba rastladık…
Dr.Haluk Alan’ın imzasıyla:
“Okulda ve Hayatta Zirveye Doğru…”
Dr.Alan, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, hipnoz işlerine dalmış…
Bir hayli uzmanlaşmış…
Kişi ve toplulukları hipnozlamaya başlamış…
Özel ilgi alanına giren “Psikoloji ve insanın ruhsal yapısı” alanında disiplinize olmuş…
O yolda ilerlemekle meşgul…
“Okulda ve Hayatta Zirveye Doğru” faydalı bir eser…
Başarılı-başarısız öğrenciler arasındaki farklar, hızlı ve verimli çalışmada ince nüanslar, genel okuma hataları, verimli okuma, öğrenme yöntemleri, bilinçli tekrarın incelikleri, hafızayı geliştirmenin, zamanı verimli kullanmanın yolları, başarılı olmanın prensipleri, vesaire…
Gerçekten faydalı…
Oldu olacak adresi de verelim: halukalan@mynet.com
Bir bölüm:
Başarılı olmanın prensipleri…
Wolpoole’dan güzel söz:
“İnsan ne için yaşıyorsa onun büyüklüğü ve önemi kadar yükselir!…”
Amaç meselesi…
Dr.Alan’ın tavsiyeleri:
“Hayatta belli ve başarabileceğiniz bir amacınız olmalıdır…
Yapılabilir, üstesinden gelinebilir amaçlarınız olsun.
Sadece “kendiniz” olarak amaç belirleyin.Başkalarının hedeflerini, amaçlarını kopyalamaya kalkışmayın. Zira, siz onlarla aynı şartlara sahip değilsinizdir.Onların hedefleri, sizin için mutsuzluk kaynağı olabilir, kaş yapayımderken göz çıkartmayın…Yeteneklerinizi düşünün, abartılmamış ve ayakları yere basan hedefler seçin…”
Burası da önemli:
“Adet yerini bulsun kabilinden işler yapmayın.Her ne işse, belli bir zaman ayıracaksınız, aklınızı o işe vereceksiniz.Ortada belirgin ve ayakları yere basan bir hedef yoksa eforunuz boşa gidiyor demektir.Kaşık kaşık bal yemek varken neden keçi boynuzuyla uğraşıyorsunuz?..”
Kararsızlık…
“Acaba ne yapsam?” hâli…
Bir de “gelecek korkusu…”
Her ikisi de sakıncalı…
“Ne yapacağını bilememe hâli insanı, korkuya, endişeye, strese ve başarısızlığa iter.Endişeyi bir kenara bırakın.Mutlaka her inişin bir çıkışı, her karanlığın bir aydınlığı vardır.Muhtemel kötülük ve olumsuzlukları düşünerek bugünümüzü yok etmemiz akılcı bir davranış değildir.Geçmişin olumsuzlukları ve geleceğimizin endişeleri bugünümüzü harap etmemelidir.Endişe içinde olmak insanın doğru düşünme ve sağlıklı karar verme yeteneğini köreltir.”
Plân ve programla ilgili pratik yöntemlerin tarif edildiği kitaptan dikkate almaya değer bir başka yaklaşım:
“Plânsız ve programsız çalışanlar içinden başarılı olanlar çıkabilir ama plânlı ve programlı çalışanların başarısız olması mümkün değildir…”
Şuna da dikkat:
“Öğütlerden ancak akıllılar yararlanır!..”


KİTABIM HAKKINDA BİR KAÇ SÖZ DE BENDEN!…


  Gerek okul hayatında ve gerekse sosyal hayatta bizlerden beklenen şey başarılı olmaktır.Ve bizlerin de beklediği bundan farklı bir şey değil elbette.Okulda başarılı olmak, sınavları başarıyla geçmek, hatta dereceye girmek… Hayata atıldı isek belli bir kariyere, makam ve mevkiye saygın bir konuma ulaşabilmek…
Başarmak ve mutlu olmak…
Başarıya ve zirveye doğru çıkan yol boyunca ihtiyaç hissedeceğiniz hemen her türlü bilgi bu kitabın içinde yer alıyor.
Ya mutluluk? Mutluluk başarıdan bir kademe üstte farklı boyutlarda düşünce ve “iç bakışlara”  ihtiyaç gösteren bir konumdadır.
O, aslında sizin içinizde, düşüncelerinizde ve benliğinizde…
Ama eğer başarı yollarını iyi bellerseniz bilin ki, mutluluğa da adım adım yaklaşıyorsunuzdur.
Bu tamamen size bağlı, düşüncelerinize, isteğinize, inancınıza…


Bu Kitap Niçin ve Nasıl Yazıldı?


Gerçekten bu kitabın uzunca denebilecek bir hikayesi var.Ancak bu hikayeyi yazmaya kalkarsam, tanıtıma yer kalmaz sanıyorum.Şimdilik sadece kitabımın Önsöz ve Giriş bölümlerinden alıntılarla yetinelim…
Yıllar önce çocuklukla gençlik arasındaki ince çizgide gezinirken matematik dersinden almış olduğum bir not, hayatımın geri kalan bölümünün kökten değişmesine neden olmuştu. Sınıfta herkesin gözü önünde adeta yıkılmıştım.Ama o an bir şeye de karar vermiştim; “Bu benim kaderim olamazdı, ben de pekalâ başarılı olabilirdim.Şu an bu konuda herhangi bir şey bilmiyordum, ama nasıl başarılı olacağımı, başarılı olanlara sorabilirdim. Onlar nasıl çalışıyorsa ben de çalışabilirdim, onlar benden pek farklı değillerdi, onlar yapıyorsa ben de yapabilirdim…”
Hemen çevremde bir araştırma yaptım.Bu küçük araştırma neticesinde elime ilk olarak merhum Ord.Prof.Dr.Ali Fuat BAŞGİL’in “Gençlerle Baş- başa” isimli kitabı geçti. Bunları daha sonra Dale CARNEGİE’nin kitapları ve diğerleri takip etti. Bu arada, o yıllardaki öğretmenlerimin katkılarını da unutamam.
Bu kitaplardan ve öğretmenlerimden “verimli çalışma” üzerine bir çok yeni bilgiler öğrendim. Bunları “uygulamaya” başladıkça, başarı oranım da artmaya başladı.Bu değişim öylesine hızlı gerçekleşiyordu ki, yakınlarım bile şaşırıyorlardı.İlk yarı dört zayıfım vardı ama, ikinci yarıda teşekkür almıştım.
Bu kitaplar dünya görüşlerim ve sosyalitem üzerine de oldukça olumlu etkiler yapmışlardı.”Varlığımın farkına” varabilmiştim.Artık ben de planlı-programlı ve başarılı bir öğrenciydim.
Şu an elinizde tuttuğunuz kitabın, düşünce aşamasındaki ilk tohumları, işte o zamanlarda atıldı.
Belki bir borç öder gibi, bu konuda bir kitap yazmayı görev telakki ettim.Kendime karşı vermiş olduğum sözü yerine getirebilmenin engin hazzını yaşıyorum.(Aynı kategorideki kitaplarla kıyaslandığında fiyatını da bu denli ekonomik tutmamın sebeplerinden biri bu; bu kitap herkese ulaşabilmeli ve hiçbir kâr amacı gütmemeli…)
Bu konuda piyasada bir çok kitap var. Hepsi değerli.Her birerinden alınabilecek bir çok şey var.Ama ben bu kitapta kendi düzenimi (bir çok eserden de yararlanarak) yazdım.
/…/
Bu itibarla, bir tek öğrencinin, bir tek dersten bile olsa, iyi bir not alarak onun mutlu olmasını sağlayan, kendine güvenini pekiştiren hangi yayın olursa olsun, sahibini kutlamak gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda çalışma yapan herkese de sırf bu yüzden teşekkür ediyorum.
Kitabın hazırlık aşamasıyla ilgili bir iki cümle yazmak isterim.Her ne kadar bilgisayar çağında isek de ( o zamanlar Leptop’um yoktu) benim bu kitabı hazırlama biçimim biraz amatörce oldu.Bir bölümü el yazımla yazılan müsveddelerin tekrardan ele alınışı bir hayli zaman gerektirdi.Kitabın ilk çalışmaları amatör bir ruhla ve mütevazi bir ekipce yapıldı.Bu bizlerin ilk kitap denemesi, ilk yayıncılık teşebbüsüydü.Bu yüzden bazı eksikliklerle karşılaşılması ihtimal dahilindedir.Mazur görüleceğini ümid ediyorum.
/…/
Bu kitabı okuyup, elde ettiği bilgileri, yaşadığı hayata transfer ederek başarılı olan herkesin bana ulaşacağını biliyorum. Lütfen yeni öneri ve eleştirilerinizle gelin.İnsanlığa daha fazla ve bir çok elden faydamız olsun diye…
***


Bu kitap sadece lise ve yüksek okul sıralarında ders çalışmaya yönelik bazı öğütleri sunmakla sınırlı değildir. Söz konusu çerçevenin dışında sizleri sosyal hayata hazırlamak da var.Doğaldır ki, okulda okuyan bir kişi elbette başarıları nisbetinde bu hayatın merdivenlerini tırmanacaktır.Ne varki uğraşılar bu noktada son bulmamakta her yeni adım biraz daha dikkat ve çalışmayı gerektirmektedir. Okulda başarısız olunduğunda hayat bitmiş demek değildir.
Okul hayatında başarısız olmak dünyanızı karartmasın.Başarı, okul yıllarıyla sınırlı değil.Einstein’ın bile başarısız okul deneyimlerinin olduğunu unutmayın. Ve tabii okul dışı başarılarını da…
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu çalışma masa başında boşa geçirilen zaman değil, verimliliğin gerekleri üzerine kuruludur.Ne yazık ki, ülkemizde ve dünyada en yoğun eğitim-öğretim programlarını bitirmiş kişilerin bile bu işin bilincine vakti geçince ulaşabilmiş olmaları bizleri böyle bir çalışmaya sevketti. Bu itibarla, yerli yabancı çeşitli kitap, dergi, broşür, gazete, tv programı gibi eğitim araçlarından yararlanarak hazırlanan bu çalışma, sınavlara hazırlanan öğrencilerin yanı sıra, okuduğunu, dinlediğini anlamak, bunu gerektiği yer ve zamanda kullanmak isteyen, kısacası başarılı olmak isteyen herkese yöneliktir. Genel anlamda bir öneriler paketi olan bu çalışmanın yaşanan hayata uyarlanabilmesi kişinin iradesini kullanabilirliği ölçüsünde mümkündür.
İradesini olumlu yönde kullanan, geleceğini düşünen, belli bir amacı olan ve bunun için kullanacağı araçları tayin eden, başarılı olma inancındaki bir kişi bu programı harfiyen uygulayabilir.Netice itibariyle de hedefine ulaşmış olur.
Kimi zaman çeşitli gazete ve dergilerde günlük hayattan örneklerle, değişik alanlarda başarılı olmuş mutlu insanların, “nasıl başardılar?” temasıyla işlenmiş hayat hikayeleri yer alır.Bir çoğumuz bunları okur ve derin bir iç çekeriz.Ben bu yolu denemek istemedim.Ancak o kişilerin yaptıkları iyi şeyleri “uygulanabilirliği” ölçüsünde aktarmaya çalıştım.Şüphesiz herkesin yaşadığı ortam, zekâ ve ruh yapısı ve kendisi dışındaki çevresel faktörleri eş değildir.Oysa doğru bir yorum için her bireyin, kendi bütünlüğü içinde değerlendirilmesi gerekir.
Çalışma başarısının ölçüsü elde edilen verim ile değerlendirilir.Bu itibarla çok çalışmak değil, daha kısa zamanda, daha fazla materyali, daha anlaşılır olarak hafızaya yerleştirmek önemlidir. Masa başında geçirilen vakitler çok fazla olabilir, hatta belli bir ölçüde fedakârlıklara katlanılmış olması da muhtemeldir.Ancak başarı için bunların hiç biri yeterli değildir.Düzenli-istikrarlı-plan ve programlı, kısacası bilinçli ve verimli bir çalışma yapılmadıktan sonra, başarıyı ve başarıda istikrarı yakalamak mümkün değildir.